Suçluluk Duygusu

Suçluluk duygusu, nahoş bir duygu olsa da ; Herkes zaman zaman istem dışı ve kendi standartları ile uyuşmayan davranışlar içerisine girebilir. Bilerek ya da  farkında olmadan kırıcı olabilir  ,incitebilir verdiği kararlar konusunda  suçluluk duyabilir ve yanlış bir şeyler yaptığı için ıstırap duyabilir
 
Örneğin diyet yapıyorsunuz önünüze harika bir pasta geldi bir kaçamak yaptınız. Ya da çalışmanız gerekiyor fakat  filme daldınız. Bütçenizi aşan bir alış veriş yaptınız . Arkadaşınızın yanında istem dışı bir söz çıktı ağzınızdan. Aramanız gereken zamanda arayamadınız . Düşünürsünüz ve suçluluk duyarsınız.
Telafisi olabilir , hareket tarzımızı ,yanlışlarımızı yeniden değerlendirir, özür dileyerek durumu düzeltmeye ve hatalarımızı telafi etmeye çalışırız böylece, suçluluk duygumuz azalır
Bir de   aylar ve yıllar süren suçluluk duygusu vardır ki; hisseden kişiyi  adeta zehirleyerek psikolojik ve ruhsal yaralara sebep olur . Unutmak isteyip te unutamadığımız olaylar ya da kişiler öylece dolaşır zihinlerde…
Örneğin;
Karşımızdakine  verdiğimiz zarar ağırsa  Özür dileyemez, affedilemeyeceğimizi düşünürüz Çözümlenmemiş  suçluluk duygusu  içimizde kaldıkça (bu durum da en zarar verici olanlardandır) unutmak istedikçe daha çok düşünür ve daha da çok zehirlenme yaşarız. Bazen se artık çok geçtir Telafisi yoktur diye düşünür ve suçluluk hissederiz
İlişkiler konusunda ise ayrılıktan, ihanetten kaynaklanan suçluluk duygusu hissedilebilir...
Dalgalar halinde hissedilen ve çözümlenememiş suçluluk duyguları özellikle  ikili ilişkilerde davranışları menfi etkiler ve bu etki, ailemize ve sosyal çevremizdeki diğer insanlara da bulaşır
Bazen çalışmak durumunda olduğumuz için ; yeterince vakit ayıramadığımızı düşünür ve suçluluk hissederiz
 Buna benzer pek çok örnekler sunmak mümkündür
Neler yapılabilir bu duygu içerisindeyken  özellikle ilişkiler ile ilgili dönüşümleri yaşamak için?
Kırdığınız kişi ile ilgili bu duygunuz oluştuysa, onun duygularını onaylayarak, gönülden af dileyebilir, samimi, içten bir şekilde özrümüzü sunabiliriz .Bunun için kırdığınız insanı önce dinleyin Sonrasında Onun ne hissettiğini anladığınızı  ifade etmeniz son derece önemli…
Bağışlanmak elbetteki istediğimiz şeydir ...Ancak bu her zaman mümkün olmayabilir .Yapılacak bir şey yoksa  kendimizi de affetmemiz gerekir
Nasıl?
Farkına varın
  Geçmiş teki hatalı davranışlarınız yüzünden kendinizi suçlamayı bırakmakla başlayın. Kendinizi cezalandırmayın. O anda neyse size doğru gelen onu seçtiniz ve geçmişiniz sizi bugüne taşıdı .Size şu anda yanlış da gelse gereken dersleri alabilmek güzel çünkü yeni seçenekler ortaya çıkarttı
 
Farkına varın
”keşke “diye başladığınız cümleler kullanmayı bırakın . Bu cümleler olayın bizim üzerimizdeki suçluluk duygularının  hiç bitmemesine neden olur. Kendiniz hakkındaki hisleriniz  düşünceleriniz gibi ilişkilerinize yansır.
 
Farkına varın
 Ne yaşadıysak yaşayalım bunu değiştiremeyiz   sadece geçmişte yaşanılanların bizim üzerimizde etkisini değiştirebiliriz
 
Kendinizi affedemiyorsanız,  yaşadığınız ın etkisinden kurtulamadığınız inancında iseniz  ve bu duygu yaşam kalitenizi ve ilişkilerinizi olumsuz etkiliyorsa bir uzmana başvurmak gerekir. Ya da sınırları belirlemek ve öncelikler konusunda farkına varmanız  gerekenler konusunda desteğe başvurabilirsiniz.  
Duygular geçicidir yalnız  gerçektir. Öncelikle duyguyu kabul edip, sorumlulukla yüzleşelim
Üstü kapanan duygular bile açığa çıkacağı günü bekler çünkü….
 Bilinçaltı desteği ile ilgili yapılan Reiki ve diğer  enerji çalışmaları çözülmeye ve çözümlere yardımcıdır. Beden her sorunun cevabını zaten veriyor
Hayatımızda  tekrar eden olayları görüp bu durumun bilinçaltı ile ve  içimizde tutsak kalmış duygular ile ilgili bağlantısını yadsımayalım
 
Hatırlayın;
Kişiyi olgunlaştıran , yaşadığı şeylerin bütünüdür.
Dersler alabilmek güzel...Bu dersler ise bu güne ve ileriye doğru bakıldığında işe yarar.
Fayda amacı gütmüyorsa, sürekli geçmişte takılı kalmak kişiyi yıpratır, ümidini zayıflatır...
Hülya Şengül