Yeni Bir Başlangıç Yapmadan Evvel Yas sürecine Saygı Duyun:
Hayatımızda kapattığımız her sayfa aslında bir hikayenin sonudur. Hoşça kal dediğimiz anda sonu yazmış oluyoruz. Eğer o sayfayı kapatıp yeni bir başlangıca adım atmazsak, her zaman peşimizden gelmeye devam edecektir. Bu süreci bir düzene sokup da artık her şeyin tamam olduğuna inanana kadar aynı şeyleri tekrar tekrar yapmaya devam ederiz. Bu keder ve yas süreci son bulduğunda ise artık yepyeni bir başlangıç yapmaya ve yeni bir sayfa açmaya hazırız demektir.
Yas, herhangi türden bir kayıp yaşandıktan sonra bedenin duruma adapte olduğu süreçtir. Bu kayıp ille de ölüm olmak zorunda değil. Kolektif bilinçaltımız her ne kadar yas sözcüğünü ölümle ilişkilendirmeye meyilli olsa da, bu sözcük bir işi kaybetmeyi, ayrılığı veya büyük bir değişimi de kapsayabilir.
Dr. E. Kubler Ross yas evrelerini şu şekilde belirtmektedir
İnkar: Yas sürecine girmiş insan kaybını kabullenmek istemez. Kişi, istemsiz olarak yürümeye başlayacağı yeni bir yola girmesinden onu alıkoyacak bir şok sürecine de girmiş olabilir.
Öfke: Bu evrede yaslı kişi öfke ve sinirlilik gösterir. Kişinin öfkesi, bu kayba neden olmuş olabilecek kişilere, olaylara ve hatta kendisine yönelik olabilir.
Pazarlık: Kaybıyla yüzleşen kişi yeni çözümler bulmayı dener. Sevilen birinin kaybı gibi durumlarda ise kişi, kaybettiği insanla yapmayı sevdiği aktivitelere dönerek bu süreci atlatmaya çalışır.mavi çiçek
Mutsuzluk: Bu evrede, kişi kaybını acı yoluyla deneyimler ve beraberinde gelen mutsuzlukla yaşamaya başlar. Bu bir kendi kabuğuna çekilme sürecidir.
Kabullenme: Bu evrede ise, Kişi kaybının ve içinde bulunduğu durumun farkına varır. Bu durumu kabullenir ve geriye kalan parçaları kullanarak yeni haline adapte olmaya çalışır.
Bu evreler elbette herkes için aynı olmayabilir. Bu sırada ilerleyebileceği gibi, evrelerden bazıları diğerlerine nazaran daha uzun sürebilir. Bu liste yalnızca sizin durumu daha iyi kavrayabilmeniz açısından örnek oluşturmak üzere yapıldı. Yas sürecindeki bir kişiyle birlikteyken unutmamanız gerek en önemli nokta ise şudur: yastaki insan içinde bulunduğu her evre ile farklı bir tepki geliştirebilir. Biz de bu tutumlara göre yastaki kişiye önerilerde bulunabilir ve yardımcı olacak araçlar sunabiliriz.
Düzgün bir bitiş olmadığı sürece, her evre kendini tekrarlama, duraklama veya geri gitme eğiliminde olabilir. Üzerinde çalışmadan başkaları üzerinde görüp de üzerini kapamayı tercih ettiğimiz her hata, bizi de aynı duruma sürükleyebilir. Bu nedenle kaybetmenin acısını deneyimlememiz gerekiyor. Nasıl hissettiğimizi görmeli ve öfke yerine içimizdeki enerjiyi bu mutsuzluğun bizim bir parçamız olduğunu kabullendiğimiz süreç için harcamalıyız.